.

.
.

16 Mart 2010 Salı

GASTAMONU GASTAMONU DEP DEP DEP

Atatürk Kültür Merkezi'ndeki tanıtım günleri devam ediyor. Bu ara Kastamonu var sırada, eh Leylak Dalı eksik mi kalsın, boşuna mı söyledi okul sıralarında "Ilgaz Anadolu'nun sen yüce bir dağısın" diye bağıra çığıra. O halde gidilmeli, görülmeli denildi ve düşüldü yollara. Ankara'ya tekrar kış geldi, hava soğuk, yağışlı ve sevimsizdi. Ağaçlarsa inadına çiçek açma yarışında, nasıl güzeller, Japon estampları gibi. Herbirini tek tek sevmek sonra da cebime koyup eve götürmek istiyorum. Gördüğüm her çiçekli ağacın önünde birkaç dakika oyalanıp seyrettikten sonra sonunda metroya attım kendimi. Metroda akşama kadar iki ana istasyon arası gidip gelebilirim hiç sıkılmadan, öylesine eğlenceli. Tam karşıma bir kadın oturdu mesela, orta yaşlı, kendi halinde, sıradan görünümlü bir kadın. Bir yandan ağzındaki sakızı etrafa çaktırmadan çiğnemeye çalışıyor bir yandan da vagonun köşesinde cilveleşen genç çifte meraklı ve ayıplayan gözlerle bakıyordu. Yan tarafta üstünde "Mendil kullanın, gripten korunun" yazan bir poster asılı, üzerinde elindeki mendili burnuna götürmüş küçük bir kızın fotoğrafı var. Derken elindeki mendili aynı posterdeki küçük kız gibi burnuna tutmuş bir kadın girdi vagona ve tam posterin altına oturdu. Görüntü süperdi, aynı pozisyon, üstte küçüğü, altta büyüğü. Utanmasam makineyi çıkarıp fotoğraflayacaktım. Trenin hareket etmesine ramak kala kendini içeri atan genç kadınsa kapıya sıkışıp ezilmekten zor kurtardı kendi, o anın utancı ve paniğiyle bir sürü oturacak yer olmasına rağmen gidip bir köşede uzun zaman ayakta dikildi, neden sonra olayın unutulduğuna kanaat getirip bir köşeye ilişti. Karşı köşemdeki genç kızsa kalın bir kitabı (laf aramızda hangi kitap olduğunu çok merak ettim) kafasını dahi kaldırmadan okudu durdu. Tren de bu arada ineceğim istasyona ulaştı. İçerdekilerin de bir blogu olup olmadığını merak ederek indim metrodan ve AKM'ye doğru sağlı sollu otların yeşerdiği çamurlu patikadan yürümeye başladım. Neler gördüğümü ben değil fotoğraflar anlatsın...

Cide yazmaları

Kastamonu'ya has kadayıf, tatar, bazlama, erişte, ekmek ve benzeri yiyeceklerin standı

Kastamonu'lu ailemiz, erkek nüfus çoğunlukta, vah kadınların başına gelene. Yıka, ütüle, temizle, pişir, taşır:))

Bu eşyalar çam kozalağından yapılmış

Cide standında yazar Rıfat Ilgaz'ın köşesi

Tosya standı ve pirinç torbalarıyla poz veren Kastamonu'lu gençler:))

Taşköprü sarmısağı, Araç kızılcık tarhanası, mısır kırması, turşu, fındık ve diğer yöresel ürünler

Bu da "İspit"miş. "Hodan otu" da deniyor. Satıcısı özellikle çekmemi istedi, onu mu kıracağım çektim gitti. Kavurması yapılıyormuş.

Son olarak yiyecek çadırına geçtik ve ünlü Kastamonu Etli Ekmeğinden yedik. Çiğböreğin biraz daha büyüğü ve sacda pişeni. Sonuç: Eh!.. Çok daha güzelini bizzat Kastamonu'da yemiştim.

15 yorum:

  1. Bir gün şu yazıların öldürecek beni :)) Ankaraya gelme sebebim olacaksın..

    YanıtlaSil
  2. işte bu ''ÖZümüz'e Kökümüze hayranım...
    çok seve seve gezmiş kadar oldum Nurşenciğim.
    sevgiyle..

    YanıtlaSil
  3. sizi çoook seviyorum ben.evliya çelebi gibisiniz.ankara kazan siz kepçe,ankara'da ne var ne yok sayenizde takipteyiz.yakında antalya'ya geçeceğiz değil mi? :)))

    YanıtlaSil
  4. Önce unutmadan söyleyeyim, satıcı haklı hodan otu çok güzeldir. Bol soğanlı kavrulur , yumurtalısı yapılır. Annem haşlar , iyice sıkar doğrar , mısır unu ve bir yumurta ile harmanlar altlı üstlü , aynen börek tgibi kızartırdı tavada . Ya öyle yerdik ya da sirkeli , sarımsaklı bir sosla karıştırır salata haline getirirdi. Ayy canım istedi ama bizim pazarda çok bulunur.

    Kastamonulu o kadar çok arkadaşım var ki inanamzssın. İş yerimiz Kastamonulu doluydu. Biz onlara daş düşebilü, ayı çıkabilü diye dalga geçerdik. Hey gidi yav. Anılarımı tazelettin Leylak Dalıcım...

    Ha o ot Ordu da bolca bulunur:))

    YanıtlaSil
  5. Kastamonu' yu da görülecek şehirler listesine eklemek düşüyor bana, bir de acilen bişiyler yeme isteği:)))

    YanıtlaSil
  6. Kastamonulu komşularımız var.. ıspıt çok güzel olur. benim bilmediğim bir şeydi ama tadı güzel oluyor..

    YanıtlaSil
  7. Kastamonu ile ilgili fazla şey bilmiyorum,hatta hiç bilmiyorum desem yeridir.Ama bak yine senin sayende yeni şeyler öğreniyorum :)

    YanıtlaSil
  8. lale de söylemiş Ünye'de de o ottan bulunur ama ismi farklı başkla bir adı vardı şimdi hatırlayamadım, menevcan mıydı yok yok o başka bişiydi

    annem ve babam da hiç kaçırmazlar AKM deki yöresel fuarları
    oraya da gitmişler
    belki de yanı gün oradasınızdır

    metro izlenimlerin çok güzelmiş
    keşke fotoğraflassaydın burnu mendilli kadını
    ben de insanların ne okuduğunu merak eder dururum

    YanıtlaSil
  9. Asortikçiğim gel valla ama istersen yazı bekle, ben yakında Antalya yolcusuyum çünkü...

    Nunucum, ben de bayılıyorum yöresel şeylere. O yüzden kaçırmamaya çalışıyorum bu tür fuarları.
    Öptüm seni...

    Kara Kitapçım, ben de seni seviyorum:)) Beni izlemeye devam et, muhabiriniz yakında Antalya'dan seslenecek:))

    Lalecim, bir gün hodan otu yemeye gelecem, çok merak ettim valla:))

    Bilge'nin annesi, Kastamonu ve kazaları çok güzel yerler. Yeşilden bıkıyorsun o derece.
    O acilen birşeyler yeme isteği bende her daim var ne yazık ki:))

    Nefis Hanım, şimdi iyice merak ettim şu ispiti, olsa da yesek:))

    Buğdaycım beni mutlu ediyor sözlerin. Hepimiz birbirimizden birşeyler öğreniyoruz, bloglar sağolsun:))

    Maviannecim, aslında tam fotoğraflanacak görüntüydü ama kadının yüzüne karşı çekemedim. Kimbilir, kardeşimin sana rastladığı gibi belki ben de annen ve babana rastlamışımdır farkına varmadan. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  10. Ayı çıkabülüü, daş düşebülüü :)))

    YanıtlaSil
  11. Bak nasıl özendim işte! Böyle şeyler de İstanbul'da oluyor. Antalya'da olmanın zararları...

    YanıtlaSil
  12. blog aleminin en depici gastımonulusu olarak, bu güzelliklere kayıtsız kalamazdım. ah şimdi nasıl özlettin memleketimi. kokusu burnumu, hatırası içimi yaktı çocukluğumun ve caanım köyümün. eyvallah ya, sahiden sağol.

    YanıtlaSil
  13. Ne güzel bir ülkede yaşıyoruz biz aslında.
    Her yeri farklı ve özel sağol Nurşen'cim fotoğraflar için.

    YanıtlaSil
  14. Nedret Hanımcım,
    :)))))))) Haklısın, dikkat etmek gerek...

    Tijen Hanım,
    Tam size göreydi aslında, doğal ürünler, değişik otlar. Yalnız ben Ankara'dayım bu aralar, bu da Ankara'da açılmış bir fuardı. Sevgiler...

    İncegül Hanım,
    Demek Gastımonulusunuz:)) Bilsem daha çok fotoğraf eklerdim, sefanız olsun...
    Benden de eyvallah:)))

    Özlemcim,
    Haklısın gerçekten, her şehir ayrı güzel, iyi ki bu ülkede yaşıyoruz. Sevgiler sana...

    YanıtlaSil
  15. Abimin kayın validesi Kastamonulu. HArika mutfakları var. Etli ekmekleri meşhurdur.Hele şiveleri pek de hoştur.
    Rıfat ILgaz deyince akan sular durulur ben de.Öyle çok severim ki.
    Ne güzel şeyler sunuyorsun bizlere Leylakcığım.Sağol-varol.

    YanıtlaSil