.

.
.

26 Eylül 2011 Pazartesi

HAFTANIN OKUYANI 13

 
Aslında bu resmin adı "Haftanın Okuyanı" değil "Okurmuş Gibi Yapanı" olmalıydı. Maksat başka, görüyorsunuz, haydi deyin bakalım ne diyecekseniz:))

Ressamı İrlandalı, 1831-1903 yılları arasında yaşamış Charles Wynne Nicholls. Üzerine öykü yazılabilir bir tablo değil mi?

8 yorum:

  1. Bence o kitap falan değil randevu defteri. İleride ki beylerde bunu doğruluyor bence :))

    YanıtlaSil
  2. Bence de okurmuş gibi yapanı olmalıymış adı. :))

    YanıtlaSil
  3. Çevredeki beylere kaçamak bakışlar atabilmek için okuyormuş gibi yapanı !!!
    çok güzelmiş bu tablo

    sabah sabah güldüm :)

    güzel ve sağlıklı bir hafta diliyorum sana leylağım

    YanıtlaSil
  4. Evet bende ilk gördüğümde aklıma aynı şey geldi..Bi adamı kesiyo bunlar yaaa:):) ne kitap okuması:)

    YanıtlaSil
  5. Siyahlı bayan uyanık:)) Kardeşini kitap okuyalım numarasıyla sahile getirmiş, adamları kesiyor:))

    YanıtlaSil
  6. Bence, o iki beyefendi sadece fonda gözüküyorlar, hanımefendiler denizde dikkatlerini çeken bir sese -diyelim vapur yanaşıyor- bakıyorlar.
    Düpedüz okuyorlar işte, poz değil!
    :))

    YanıtlaSil
  7. Çok ısrar etmişti kızı "lütfen anne üzülmeyi bırak biliyorum unutamadın babamı ama ne yapalım ki dönülmez bir yerde ve birlikte bu günleri yavaş yavaş geçireceğiz diyerek en son aldığı şiir kitabı ile sahile gelmişlerdi...Hemde babasının en sevdiği şiirlerle...
    Anne ilk şiiri okudu duygulandı gözleri ufuk çizgisine takıldı kaldı...Kimbilir hangi güzel anıyı anımsamıştı. annesinin hüzünlendiğini farkeden Anne mary elini annesinin üzerine koydu "geçecek anne lütfen üzülme "dedi...
    Kayıkların arkasından onları izleyen iki çift göz bu iki güzeli merakla izlemekteydi...Köpeklerinin sevimliliğini kullanarak yaklaşmayı denedikleri anda ressamımız Charles çoktan resme son fırça darbesini vurmuştu...
    Sonunu merak ediyorsanız söyleyemem hayal gücünüzü kullanın...
    .............
    muzır bir senaryo daha...

    ahh kardeşim ah! eve kapattı lord babamız bizi... evde kaldık kız deyip kardeşini kaptığı gibi sahile gelmişti elenor...Şapkasına kondurduğu kırmızı gülün anlamı sevgiye aşka hazırım gönlümün prensini arıyorum ilgilenen beylere duyurumdur idi... maviş çiçekli nora ise çok masumum asil yanıma yakışacak evi arabası sigortası olan bir beyle de bende evlenirim idi mavi çiçeğinin anlamı...Ablasını dürttü heyecanla...
    - kız abla açık renklitakım elbiseli senin diğer siyah ceketli benim olsun dedi heyecanla...
    Keşke köpeğimi de getirse idim belki de köpeklerimiz o iki yakışıklıdan daha cesaretli olur ve sonrasın da ilerde bildiğim bir kafe de bir drink alırdık... ah abla ah güzel gibi fırsat elimizden kaçtı dediği anda ressasmımız charles son fırça darbesini vurup, imzesını attı...
    :P iğrencim değil mi:) Yayına alazsanız darılmam...
    sevgi ve selamlar...

    YanıtlaSil
  8. kitap bahane, dedikodu şahane :)))

    YanıtlaSil