.

.
.

22 Kasım 2013 Cuma

GÖSTERMELİK YAZ BİTERKEN



Bugün itibarıyla yazın pastırması, sucuğu sona ermiştir, işte bu da fotoğrafı. Sen sonbaharın fotoğrafını nasıl çekerdin Abidin? Öyle de gönülsüz süpürüyordu ki, eminim yapraklara küfrediyordu içinden. "Yine dökülmeyecek mi bu '*****' yapraklar, ne uğraştırıyonuz la beni?" der gibiydi. Zaten yarısından çoğunu bırakıp gitti. Ardından da sıkı bir yağmur başladı, az evvel kovadan boşalıyordu, şimdi bardak seviyesine indi. İşin fenası bu havada dışarı çıkmak mecburiyetinde olmam. Sele kapılıp gitmesem bari :)


Karşı apartmanın sahibi Almanyalı amcamın portakalları da olmuş, dalında süzülüyor. Hep süzülür onlar zaten, hiç toplanmaz. İyi oluyor toplanmadığı, baktıkça içim açılıyor.

Alt komşulardan biri tarhana pişiriyor, kokusu bütün evi sardı. Tarhanaya itirazım olmayabilir ama öyle bir sarmısak koymuş ki içine şu an evin içinde kesif bir sarmısak kokusu hakim. Pişen ev ne durumda ve çorbayı içeçek olanın tansiyonu kaç derece düşecek tahmin edemiyorum. 

Yağmur şiddetini iyice arttırdı, vah bana vahlar bana. Akşama sesim çıkmazsa can simidi yollayın, boğulmak üzereyimdir :)


2 yorum:

  1. Leylağım benim yeni evin önü yapraklarla dolu, öyle güzeller ki, bakmaya doyamıyorum. burada da belediye işçileri her gün süpürüyorlar ama ben süpürmelerini hiç istemiyorum, onlar da senin dediğin gibi eminim bu işten hoşlanmıyorlar çünkü geçen gün bir tanesi ''bu ağacı kesseler çok yaprak döküyor'' diyordu duydum, ben de hiç ağaç kesilir mi dedim, şaka yaptım şaka, diyor:)) ne diyeceksin işte, ne yazık ki ağaç, yeşil düşmanı bir millet olduk:(

    YanıtlaSil