.

.
.

2 Aralık 2015 Çarşamba

ETKİNLİK RAPORU

Bu sabah tesadüfen pencereden baktığımda gözlerime inanamadım, çünkü görüntü şuydu:


Gökten hızlı hızlı, kocaman kocaman, sarı yapraklarla karışık kar taneleri düşüyordu. Üstelik öncesinde de yağmur yağacakmış gibi gök gürlemişti. Kısacası bugün Ankara'da ara ara gök gürültülü, karla karışık yaprak yağmuru vardı :) Bir anda yerler bembeyaz oldu, normal şartlarda gökten süzülen o kar taneleri beni mutlu ederdi ama bu aralar biraz keyifsiz, yorgun ve moralsizim, kar yağışı yeterli gelmedi mutluluk için. Zaten çok geçmedi güneş çıktı, karlar eridi, kaldırımlara ve asfalta yapraklardan bir halı serildi. İkindi üstü ve akşam yağış tekrarladı, hatta gittiğim yerden dönerken kar altında epeyce yürüdüm ama kısa sürede kesildi. Bilmem yarın devamı gelir mi?

Ankara'daki Gezici Festival bugün sona erdi. Ben 4 filmle festival hakkımı kullandım. Portakal yiyemezse Gezici'yi de mi kaçırsın Leylak :) Nekahat devresindeki babayı kimi zaman kızkardeşe, kimi zaman kocaya emanet edip 4 film görmeyi başardım. İlk ikisinden bahsetmiştim, son ikisi de şöyle:


"Koza" Slovak yapımı bir film ve Slovakya'nın Yabancı Dilde Oscar adayı. Ailesinin geçimini sağlamak amacıyla ringlere geri dönen eski bir boksörün dokunaklı öyküsünü anlatıyor. İzlediğim 4 film içinde en az beğendiğim bu oldu. "Koza" ismi burada boksörün takma adı, bildiğimiz koza ile alakası yok. 

Bugün öğleden sonra ise merakla beklediğim Emin Alper'in yönetmenliğini yaptığı "Abluka"yı izledim. İyi ki izlemişim, 2 saat boyunca koltuktan kıpırdamadan, hatta biraz da gerilerek gözlerimi ayırmadım perdeden. Çok iyi bir filmdi, özellikle oyuncular harika iş çıkarmışlardı. 


"Abluka" Venedik Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü, Altın Koza Film Festivali'nde ise En İyi Film ödülünü almış, bence haketmiş de. İki önemli oyuncusunun, Mehmet Özgür ve Müfit Kayacan'ın Antalya Belediye Tiyatrosu oyunculuğundan gelme olmaları da hemşehrilik duygusuyla göğsümü kabarttı :)

Film başlayana kadar üst kattaki  "Foto Osman Fotoğrafları Sergisi"ni gezdim. Foto Osman yani Osman Darcan 40'lı yılların sonu ve 50'li yıllarda Ankara'nın en ünlü fotoğraf stüdyolarından birinin sahibi ve özelllikle portre çekimleriyle tanınan bir kişi. 1963 yılında genç denecek bir yaşta vefat eden Osman Darcan'ın stüdyosunda çektiği fotoğrafların büyük bir bölümü Çağdaş Sanatlar Merkezi'ndeki sergide izleyenlere sunuluyor, Ankaralılara tavsiye ederim. 






Osman Darcan'ın kendi düğün fotoğrafı

Bugünün etkinlik raporu bundan ibaret, şimdi izninizle Sezgin Kaymaz'ın "Sevinç Kuşları" üçlemesinin sonuncu kitabı olan "Son Şura"yı okumak üzere huzurdan ayrılıyorum. Kalın sağlıcakla...

4 yorum:

  1. Offff o manzara beni benden aldı,karlı olan kısmı ...Kar soğuğu da getirse seviyorum onu...Fotoğraflar etkileyici,günümüzün fotoğraf konusunda geldiği noktayı düşünürsek hele de....

    YanıtlaSil
  2. Sırf sizinle etkinlik yapmak için Ankara'ya kaçasım var :))

    YanıtlaSil
  3. Fotolar çok etkileyici.(Osmanınkiler)

    YanıtlaSil
  4. ----------Oooo-----
    -----------(----)------
    ------------\---(------
    -------------\_)------
    ----oooO----------
    ----(----)-----------
    -----)---/-------
    -----(_/--------
    Sayfada gezindim :)
    Sevgiler..

    YanıtlaSil